Toplu Sözleşme Taleplerimizi ÇSGB’na ilettik

Toplu Sözleşme Taleplerimizi ÇSGB’na ilettik

Yurt-Eğitim Sen Genel Başkanımız Hakan Çeliksoy yaptığı açıklamada; “Yurt-Eğitim Sen olarak 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu hükümleri çerçevesinde, üyelerimiz ve kamu görevlilerinin mali, sosyal ve özlük haklarına ilişkin taleplerimizi belirleyerek 8 Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri sürecine katkı sunmak amacıyla hazırlıklarımızı tamamlayarak taleplerimizi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na ilettik.” dedi.

8. DÖNEM TOPLU SÖZLEŞME DÖNEMİ İÇİN TALEP VE ÖNERİLERİMİZ

8. Dönem Toplu Sözleşme Dönemi İçin Temamız
“Çalışan Kazanırsa Türkiye Kazanır”
“Toplu Sözleşme, Emeğin Anayasasıdır!”
“İnsanca Yaşam, Adil Sözleşmeyle Başlar!”
“Adil Bir Gelecek İçin Toplu Sözleşme”
Adil Gelir Dağılımı, Sosyal Adalet ve İnsan Onuruna Yaraşır Bir Yaşam İçin!
YURT Eğitim Sen olarak, 2025 Ağustos ayında başlayacak 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri sürecine ilişkin taleplerimizi, yalnızca maaş artışlarıyla sınırlı olmayan; kamu çalışanlarının ekonomik, sosyal ve mesleki tüm haklarını kapsayan bütüncül bir yaklaşımla kamuoyuna ve yetkililere sunuyoruz.
Sendikamız Yönetim ve Teşkilatlarımız ile yapmış olduğumuz toplantılar neticesinde taleplerimizi aşağıdaki ana taleplerde topladık ve kamuoyuyla paylaşıyoruz.

Ana Taleplerimiz:
1) Sendikal Hakların Genişletilmesi,
2) Adil ve Hakkaniyetli Gelir Dağılımı,
3) Sosyal Destek ve Hak Temelli Politikalar,
4) Ekonomik Hakların Güçlendirilmesi,
5) Mesleki İtibarın ve Çalışma Barışının Korunması:

YURTEğitim Sendikası olarak;
Kamu çalışanlarının yalnızca maaşlarını değil, geleceğini, ailesini, sosyal güvenliğini ve mesleki onurunu korumak için bu sürece aktif katılacağımızı ve her aşamada takipçisi olacağımızı bilinmesini isteriz.
Sendika olarak tüm kamu çalışanları için adil gelir dağılımı, sosyal adalet ve insan onuruna yaraşır bir yaşam için hazırladığımız 5 ana madde ve 66 temel talep, yalnızca maaş artışlarını değil, kamu çalışanlarının ekonomik, sosyal ve mesleki tüm haklarını kapsayan bütüncül bir yaklaşımdır.

Maalesef yıllardır ne yazık ki bugüne kadar yetkili sendika unvanı yerine laiki ile yerine getirmeyen, toplu sözleşme masasında kamu çalışanlarının gerçek sorunlarına kayıtsız kalmış, etkisiz ve kamu çalışanın yanında olması gerekirken işverenin yanında olmuş milyonların umutlarını ve beklentilerini boşa çıkarmıştır. Kamu çalışanların taleplerin savunucusu değil, adeta kamu işvereninin sözcüsü gibi davranan bu anlayış, kamu çalışanlarının güvenini yitirmiştir.
Bizler, tüm kamu çalışanların sesi olmaya, çözümün parçası olarak konuşmaya ve mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeye devam ettik ve etmeye devam ediyoruz.
YURT Eğitim Sen; yapmış olduğu Yönetim ve Teşkilat toplantıları sonrası AR – GE Birimimizin hazırladığı bu talep dosyasında, tüm meslek grupların itibarını artıracak, çalışma barışını koruyacak ve tüm kamu çalışanlarının yaşam kalitesini yükseltecek önerilere yer verilmiştir. Eğitim çalışanlarının karşı karşıya kaldığı sorunlara somut çözümler üreten bu teklifler, sahadan gelen geri bildirimler doğrultusunda özenle ve titizlikle hazırlanmıştır.

YURT Eğitim Senolarak çağrımız; kamu işvereninin bu taleplerimizi değerlendirme değil derhal dikkate alması, hakkaniyetli ve sürdürülebilir bir toplu sözleşme sürecinin yürütülmesidir.

Sendikamızın talepleri; Sahanın, teşkilatlarımızın, üyelerimizin ve tüm kamu çalışanların ortak sesi emeğin onurunu savunmanın, hakkı olanı istemenin ve “BİZ BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ”diyebilenlerin kararlılığıyla kaleme alınmıştır.

A. SENDİKAL HAKLAR

  1. 4688 SAYILI YASA: Kamu çalışanlarının 4688 Sayılı yasa, kamu çalışanlarının sendikal haklarını sınırlamakta ve gerçek temsilin önüne geçmektedir. Tüm kurul ve komisyon üyeleri seçimle belirlenmeli, çoğulcu demokrasi sendikal düzene yansıtılmalıdır. Yasa ILO normlarına uygun hale getirilmelidir
  2. TOPLU SÖZLEŞME HAKKI, GREV HAKKIYLA GÜÇLENDİRİLMELİDİR: Kamu çalışanların grev hakkı olmadan toplu sözleşme eksik kalmaktadır. Sendikal mücadele, grev hakkı ile daha etkili ve daha güçlü hale gelir. Grev hakkı anayasal güvence altına alınmalı, kamu çalışanın özgür sesi duyulmalıdır.
  3. SENDİKA ÜYELİĞİ E-DEVLET ÜZERİNDEN YAPILMALI: Kamu işçilerinde olduğu gibi, Tüm memurlarında Sendika üyeliği ve istifası işlemleri e-Devlet üzerinden hızlı, güvenli ve şeffaf bir şekilde yapılabilmelidir. Bürokratik engeller ve idari baskılar sendikal özgürlüğü zedelememelidir.
  4. İKRAMİYELER: Tüm Sendikalı kamu çalışanlarına toplu sözleşme ikramiyesi ödenmeye devam edilmeli ve güvence altına alınmalıdır.
  5. TEMSİLİYET: Toplu görüşmelerde tüm Konfederasyonlar toplu görüşmelere temsil edilmelidir.

B. MALİ HAKLAR

  1. ADİL, GERÇEKÇİ VE YETERLİ ZAM İSTİYORUZ: 2026 Yılında Ocak ayında %50 maaş zammı ve %15 refah payı farkı, Temmuz ayında ise %35 maaş zammı ve yine %15 refah payı talep ediyoruz.
  2. Her ay gerçek ve inandırıcı enflasyon farkı yansıtılmasını talep ediyoruz,
  3. Bu artışların bileşik etkisiyle yıllık toplamda %115 oranında bir artış gerçekleşmiş olacaktır.
  4. 2027 Yılı için de Ocak ve Temmuz aylarında %40 maaş zammı ve her iki dönemde %10 refah payı ile yıllık bileşik artışın %100 olması hedeflenmektedir.
  5. Ayrıca kamu çalışanlarına sadece enflasyon farkı değil yoksulluk sınırının üzerinde insanca yaşayabileceği bir ücret talep ediyoruz.

C. MESLEKİ İTİBARIN VE ÇALIŞMA BARIŞININ KORUNMASI:

  1. MÜLAKATLAR KALDIRILMALIDIR: Tüm atama ve görevde yükselmelerde merkezi yazılı sınav esas alınmalı, torpil değil liyakat konuşmalıdır. Sözlü sınav adı altında yapılan mülakatlar gerçeklikten ve objektiflikten uzaktır bu nedenle mağduriyetlere neden olmaktadır.
  2. ATAMALAR: Liyakate dayalı atama ve terfi sistemi getirilmelidir.
  3. MOBBİNG: Kamu çalışanlarına hiçbir şekilde Mobbing ve ayrımcılığa karşı etkin yasal koruma mekanizmalarının oluşturulmalıdır.
  4. DİSİPLİN: Kurum içi disiplin ve sicil işlemlerinde şeffaflık, sendika temsilciliği güvence altına alınmalıdır.

D. SOSYAL YARDIMLAR

  1. YOL, YEMEK, ULAŞIM VE KİRA YARDIMI: Kamu çalışanları geçim ve gelecek kaygısı değil, görev bilinciyle yaşamalıdır. Ülkemizde artan kira ve ulaşım maliyetleri özellikle büyükşehirlerde kamu çalışanlarını zorlarken, yol, yemek ve kira yardımı tüm personele sağlanmalıdır. Bu destekler, kamu çalışanlarının yaşam kalitesini artıracaktır.
  2. BAYRAM İKRAMİYESİ: Kamu işçilerine ödenen bayram ikramiyeleri, kamu çalışanları arasında ayrımcılığa neden olmaktadır. Memurlar da dini Bayramlar öncesinde bayram ikramiyesi almalıdır. Tüm kamu çalışanları bayram sevinci yaşaması ve emeğe saygı, adalet ve eşitlikten geçer.
  3. AİLE VE ÇOCUK YARDIMI: Mevcut aile ve çocuk yardım tutarları ülkemizin ve günümüz ekonomik koşulları ve enflasyon karşısında değer kaybederek yetersiz hale gelmiştir.Aile bağlarının güçlenmesi ve mutlu bir aile için aile yardımı, asgari ücretin en az %50’si oranında olmalı,
  4. Çocuk yardımı ise çocuk başına en az 5.000,00 TL’ye çıkarılmalıdır. Bu düzenleme sosyal devlet olmanın gereğidir.
  5. KREŞ VE GÜNDÜZ BAKIMEVLERİ YARDIMI:Tüm kamu çalışanlarının çocukları için ücretsiz, kaliteli ve ulaşılabilir kreş ve gündüz bakımevleri sağlanmalıdır. Bu hizmet, kamusal bir hak olarak doğrudan devlet eliyle sunulmalı; çocuk bakımı piyasa koşullarına terk edilmemelidir.

E. GENEL KONULAR

  1. ÜCRETLİ ANALIK İZNİ SÜRESİ UZATILMALI: Mevcut doğum sonrası ücretli izin süresi hem annenin iyileşmesi hem de bebeğin gelişimi için yetersizdir. İzin süresi 12 aya çıkarılmalı, ardından kadın personele esnek/yarı zamanlı çalışma hakkı verilmelidir.
  2. EĞİTİM ÖĞRETİM HAZIRLIK ÖDENEĞİ:Her yıl yalnızca Öğretmenlere verilen Eğitim Öğretim Hazırlık Ödeneğinin sadece öğretmenleri değil, tüm eğitim personelini kapsar. Bu nedenle, eğitim-öğretime hazırlık ödeneği merkez-taşra ayrımı yapılmadan tüm MEB çalışanlarına ödenmeli ve miktarı en az bir maaş olmalıdır.
  3. YARDIMCI HİZMETLER SINIFI: Yardımcı Hizmetler sınıfında görev yapan personel, yıllardır arada kalmış bir statüyle mağdur edilmektedir. Bu sınıfın eğitim durumlarına göre bir üst kadroya sınavsız geçirilmelidir. Emeğe saygı, adaletli bir personel sistemiyle mümkündür.
  4. AŞÇILAR: Aşçılık özel eğitim ve sertifikasyon gerektiren teknik bir meslektir. Halen Yardımcı Hizmetler Sınıfında yer almaktadır. Aşçılar Teknik Hizmetler Sınıfına alınmalı ve okul pansiyonlarındaki çalışma saatleri adil biçimde düzenlenmelidir.
  5. PROJE OKULLARI: Özel program ve proje okullarında öğretmen ve yönetici atamalarında objektif kriterler açıkça belirlenmeli, Görev süresi veya görevlendirmeleri biten veya ret gerekçeleri yazılı olarak bildirilmelidir. Adaletin olmadığı bir sistem eğitimde motivasyonu da bozar.
  6. ÖĞRETMEN YER DEĞİŞTİRME:Öğretmenlerin tayin süreci dezavantajlı bölgelerde görev yapanlara teşvik sağlanmalı, karşılıklı yer değiştirme (becayiş) hakkı tanınmalı; yer değişiklikleri hakkaniyet içinde düzenlenmelidir.
  7. ÜNİVERSİTE İDARİ PERSONELLERİ:Üniversitelerde görev yapan idari personelin tayin, görevde yükselme, lojman tahsisi gibi temel hakları liyakat ve adil olmalıdır, 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 13-b/4 maddesi kaldırılmalı; yükseköğretim tazminatı ödenmeli, unvan değişikliği ve gelişim ödeneği hakkı verilmelidir. Akademik personel kadar idari personel de üniversitenin temel direğidir.
  8. TEKNİK PERSONELLER:Şube Müdürü, Şef, Tekniker, Teknisyen, Mühendis ve Yardımcı Personelin ek göstergeleri ve maaşları adil biçimde artırılmalıdır. EK Gösterge öğrenim durumlarına ve unvanlara göre verilmelidir. Unvan farkı adaletsizlik sebebi olmamalı; emek her kademede değer bulmalıdır.
  9. BANKA PROMOSYONU: Banka promosyon ihalesi ya Bakanlık tarafından yada İl Müdürlükleri tarafından şeffaf bir şekilde ihale edilmelidir.
  10. SOSYAL DESTEK: Memurların yaşam maliyeti her geçen gün artarken maaşlar açlık sınırının dahi altında kalmıştır. Aile, çocuk, evlilik, doğum, ölüm, cenaze, yiyecek, giyecek, konut ve sosyal denge tazminatları artırılmalı ve kapsamı günümüz zamanına göre genişletilmelidir.
  11. EFLASYON: Enflasyonun altında ezilen memur maaşları için aylık enflasyon farkı maaşlara yansıtılmalı, 6 ayda bir refah payı içeren zam uygulanmalıdır. Enflasyon verileri piyasa gerçeklerine uygun biçimde açıklanmalı ve memurun alım gücü korunmalıdır.
  12. OKUL YÖNETİCİLİĞİ: Okul Yöneticiliğine Atanma Ve Görev Süresi: Okul Yöneticileri; eğitimde kaliteyi, disiplinli yönetimi ve kurumsal vizyonu temsil eden en önemli aktörlerdendir. Bu nedenle Müdür ve Müdür Yardımcısı pozisyonlarına atanacak kişilerin, hem mesleki deneyimleri hem de görev süresiyle ilgili belirli standartlara tabi tutulması, eğitim kurumlarının gelişimi açısından stratejik bir gerekliliktir. Eğitim kurumlarında yöneticilik görevi; deneyim, liyakat, yenilenme ve adalet ilkelerine dayalı bir şekilde düzenlenmelidir. Bu bağlamda aşağıdaki düzenlemelerin hayata geçirilmelidir.

A. MÜDÜR YARDIMCILIĞI İÇİN ŞARTLAR
En Az 10 Yıl, En Fazla 15 Yıl Hizmet Şartı Aranmalıdır.
Gerekçe:

  1. Bu süre, adayın eğitim-öğretim süreçlerini tüm yönleriyle kavramasını ve öğretmenlik mesleğinin doğasına vakıf olmasını sağlar.
  2. Müdür Yardımcılığı, hem öğretmenlikte edinilen tecrübenin kurumsal yönetime yansıması hem de gelecekte Müdürlük gibi üst düzey görevlerin temelini oluşturması açısından önemlidir.
  3. 10 Yıl, bir öğretmenin kurumsal hafızayı ve öğrenci profillerini yeterince tanıyacağı minimum süredir. Bu süre zarfında mesleki tecrübe, okul işleyişini ve eğitim sürecini yakından tanımış birikimli bireylerin yönetime katkı sunmasına olanak tanır.
  4. 15 Yıl ise bir yöneticilik pozisyonuna geçmeden önce gerekli olan maksimum birikim düzeyini temsil eder; daha uzun öğretmenlik süresi idarecilik reflekslerinin körelmesine neden olabilir ve hizmetlerde ise sistemsel yenilenmenin önüne geçilebilir. Bu nedenle, maksimum süre sınırlaması yönetsel dinamizm açısından gereklidir.

B. MÜDÜRLÜK İÇİN ŞARTLAR
Daha Önce Müdür Yardımcılığı Yapmış Olmak, En Az 15 Yıl Ve En Fazla 20 Yıl İdarecilik Deneyimi Aranmalıdır.
Gerekçe:

  1. Müdürlük, kurumsal liderlik, iletişim, stratejik planlama ve kriz yönetimi gibi yüksek seviyede beceri gerektiren bir görevdir.
  2. Öğretmen-veli-öğrenci ilişkilerini dengeleme ve okul kültürünü geliştirme gibi çok yönlü beceriler gerektirir.
  3. Öncesinde Müdür Yardımcılığı yapmış olmak, okulun idari süreçlerini tanımak ve yönetim ekibiyle uyumlu çalışmak için geçiş aşamasıdır. Yöneticiliğe geçişte kademe ve tecrübe açısından elzemdir.
  4. 15 Yıl idarecilik deneyimi, yöneticilik vasıflarının olgunlaşmasına olanak tanırken; 20 yıl üst sınırı, eğitim sisteminde sürekli yenilik ve dinamizm sağlamak amacıyla belirlenmiştir.

C. AYNI OKULDA GÖREV SÜRESİ: EN FAZLA 3 + 2 YIL (TOPLAM 5 YIL)
Müdür Ve Müdür Yardımcısı Aynı Okulda En Fazla 3 + 2 Yıl (Toplam 5 Yıl) Görev Yapabilmelidir.

Gerekçe:

  1. Müdür ve Müdür Yardımcısının aynı okulda uzun süre görev yapması, kurumsal körleşmeye, statikleşmeye ve olası görev zaafiyetlerine sebep olabilir.
  2. 3 Yıllık ilk görev süresi, yöneticinin projelerini hayata geçirebilmesi ve okul kültürüne katkı sunabilmesi için yeterlidir.
  3. Ek 2 yıllık süre ise başarıya ulaşan uygulamaların sürdürülebilirliğini sağlayabilir.
  4. Ancak toplam 5 yıl sonunda farklı okullarda görev değişikliği yapılması, hem idarecinin gelişimini hem de kurumun farklı perspektifler kazanmasını destekler.
  5. Okulda oluşabilecek kişisel ilişkiler, çıkar grupları veya önyargılar, eğitim kalitesine ve adil yönetim anlayışına zarar verebilir.
  6. Rotasyon sistemiyle, hem kurumlar arası bilgi ve deneyim paylaşımı sağlanacak hem de yönetici kadrolarında adalet, eşitlik ve liyakat temelli bir yapı güçlenecektir.

SONUÇ OLARAK:
Bu şartlar; eğitim kurumlarının daha şeffaf, yenilikçi ve etkin yönetilmesini sağlar. Hem yöneticilerin kişisel gelişimine katkı sunar hem de kurumsal değişim ve dönüşümü destekler. Liyakate dayalı, süreyle sınırlandırılmış yöneticilik anlayışı, eğitimde kaliteyi artıran temel unsurlardan biridir.

Sendikamızın bu talepler yalnızca bir liste değil, Teşkilatlarımızdan ve sahadan gelen gerçek sorunların çözümüne yönelik somut önerilerdir. Afaki ve hayal değil, gerçek hak temelli mücadele ediyoruz. Yıllardır kadar masada sadece imza atanlardan farklı olarak; biz YURT – Eğitim Sen olarak çözümün parçası oluyor, mücadeleyi alanlarda yürütüyoruz.

“BİZ BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ…”
YURT Eğitim Çalışanları Sendikası Olarak;
Kamu çalışanlarının yalnızca maaşlarını değil, geleceğini, ailesini, sosyal güvenliğini ve mesleki onurunu korumak için bu sürece aktif katılacağımızı ve her aşamada takipçisi olacağımızı ilan ederiz.
Biz Birlikte Güçlüyüz…

Hakan ÇELİKSOY
YURT – Eğitim Sen
Genel Başkan

YORUM YAP